
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Anadolu’nun dört bir yanı İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi. İzmir’e Yunanlar, Adana’ya Fransızlar, Antalya ve Konya’ya İtalyanlar girerken, Urfa, Maraş, Antep, Merzifon ve Samsun’a İngiliz askerleri konuşlandı. İngiliz Donanması 13 Kasım 1918’de İstanbul önlerine demir attı.
Yıllarını cephelerde geçiren Mustafa Kemal Paşa, 3 Kasım 1918’de İstanbul’a döndükten sonra yurdun kurtuluşu için harekete geçti.
Samsun’a çıkış ve ilk adım
İngilizlerin desteklediği Rum çetelerinin kargaşa yarattığı Samsun’da, bölge halkı can ve mal güvenliği için teşkilatlanmaya başladı. Bu gelişmelerin ardından İngiliz Yüksek Komiserliği, İstanbul Hükümeti’ne nota vererek sözde Rumlara karşı saldırıların engellenmesini istedi.
Asayişi sağlamak üzere 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilen Mustafa Kemal, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan yola çıktı. 19 Mayıs sabahı Samsun’a ayak basarak Milli Mücadele’nin ilk adımını attı.
Kentteki tüm iskeleler Ruslar tarafından bombalanmıştı; yalnızca Fransızlara ait Reji İskelesi sağlamdı. Mustafa Kemal ve arkadaşları bu iskeleden karaya çıktı. Bu yapı, aynı zamanda dönemin tütün fabrikasına ait olduğu için “Tütün İskelesi” olarak da biliniyordu.
Havza’da ilk protesto
Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a gelişinden altı gün sonra, 25 Mayıs’ta Havza’ya geçti. Burada İzmir’in işgalini protesto eden ilk miting düzenlendi. Milli Mücadele’nin ilk kıvılcımı böylece Anadolu’da hissedilir hale geldi.
Havza’da 18 gün süren temasların ardından, İngiliz baskısıyla 9. Ordu Müfettişliği görevinden alınan Mustafa Kemal, yoluna sivil olarak devam etti. Bir sonraki durağı Amasya oldu.
Bir milletin ayağa kalkışı
Samsun’da yakılan bağımsızlık meşalesi kısa sürede Amasya, Erzurum ve Sivas’a ulaştı. Anadolu halkı işgale karşı örgütlenmeye başladı. Bu sürecin sonunda, 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Cumhuriyet, bu yıl 102. yaşına giriyor.
Bayram olarak gençliğe armağan edildi
Atatürk, 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Bayram, ilk kez 1926’da Samsun’da “Gazi Günü” olarak kutlandı. 1935’te “Atatürk Günü” adıyla resmiyet kazandı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün girişimiyle düzenlenen spor etkinliklerinin ardından, bayram “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak şekillendi.
1981 yılında Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılı anısına yapılan düzenlemeyle, bayramın adı “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” oldu. O günden bu yana Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde aynı isimle kutlanıyor.