
105 yıl önce bugün, işgal altındaki Anadolu’da milletin kaderini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çağrısıyla Ankara’da açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, millet iradesine dayalı yeni bir dönemin temelini attı. İstanbul’daki Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasının ardından kurulan bu yeni meclis, Kurtuluş Savaşı’nın siyasi merkezine dönüştü.
23 Nisan 1920’de cuma namazı sonrası yapılan törenle Meclis açıldı. İlk oturumda okunan dualar ve kurban kesimi, bu tarihi anın hem dini hem de milli önemini gözler önüne serdi.
Atatürk’ten Tarihi Mesaj: “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir”
TBMM’nin ilk başkanı olan Atatürk, Meclis’in açılışından sonra yaptığı konuşmalarda milli egemenlik ilkesini şu sözlerle vurguladı:
“Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir. Her kuvvet ancak milletin iradesine uyduğu sürece yaşayabilir.”
Bu sözler, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesinin açık bir ifadesi oldu.
23 Nisan, Sadece Bir Bayram Değil
Meclisin açılışından tam bir yıl sonra, 1921’de 23 Nisan milli bayram ilan edildi. Bu özel gün, 1927’de Atatürk’ün kararıyla çocuklara adandı. O tarihten bu yana her 23 Nisan, “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlanıyor.
1983’te çıkarılan yasa ile bu özel gün hem egemenlik hem de çocuk bayramı olarak resmileşti. 1979’dan itibaren birçok ülkeden çocukların katılımıyla uluslararası bir kimlik kazanan bu bayram, Türkiye’nin dünya çocuklarına armağan ettiği bir kardeşlik mesajı niteliği taşıyor.
TBMM 105 Yaşında
Aradan geçen 105 yılda TBMM, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olmanın ötesine geçerek, demokrasinin temel taşı ve halkın sesi oldu. Bugün hâlâ milletin iradesini temsil eden bu çatı altında yasalar yapılmakta, halkın sorunlarına çözüm aranmaktadır.
Gazi Meclis, bir yandan geçmişin onurlu mücadelesini hatırlatırken diğer yandan geleceğe umutla bakan bir ülkenin simgesi olmaya devam ediyor.
Kadıköy Postası öneriyor: Selanik Turu: Tarih, Kültür ve Atatürk Evi Ziyareti