Birçok belediyede başlayan işçi eylemleri Kadıköy Belediyesi’ne de sıçradı. İşçiler geçinemediklerini ve barınamadıklarını söyleyerek koşullarının iyileştirilmesini istiyor.
Gündeminde ek protokol için mücadele olan Kadıköy Belediyesi işçileri durumun tüm belediyelerde aynı olduğunu taleplerinin göz ardı edildiğini düşünüyor.
Evrensel Gazetesinin işçilere sorduğu sorular ve yanıtları şöyle;
Kadıköy Belediyesi işçileri neden ek protokol talep ediyor? Belediye yönetiminin işçileri hedef gösteren açıklamaları oldu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Ülkemizde yaşanan kriz sonrası işçilerin maaşları yine asgari ücret düzeyine geriledi. TÜİK’in sahte verileri çarşıya, pazara, mutfağa uymadığı gibi işçinin emeğinden de çalmaya devam ediyor. 696 sayılı KHK ile sözde kadroya geçirilen Belediye işçileri iki senede bir yapılan Toplu İş Sözleşmeleri ile bir yandan enflasyonla mücadele etmeye çalışırken bir yandan tüm belediyelerde ek protokol talep ediyorlar. Ek protokol isteyen belediye işçilerinden biri de Genel İş 1 No’lu Şubeye bağlı Kadıköy Belediyesi İşçileri. Geçmiş sendika şube yönetimi tarafından ‘Türkiye’nin en iyi sözleşmesi’ diye lanse edilen sözleşme 1 yıl bile dayanamadan ek protokole ihtiyaç duydu. Tüm belediyelerde sanki birbirinin kopyası şeklinde imzalanan sözleşmeler, işçileri enflasyona ezdirdi. En düşük maaşlar neredeyse asgari ücret düzeyinde. İşçilerin aynı işi yaptığı memurla maaş farkları yarı yarıya oldu. Bu adaletsizliğe ses çıkaran ‘Geçinemiyoruz’ diyen Kadıköy Belediyesi işçileri, ek protokol istiyor ancak belediye yönetimi bu duruma sessiz kalıyor, işçileri oyalıyor.”
Kadıköy Belediyesinde 1 günlük iş durdurma oldu. Bundan sonra Belediye yönetimi adım attı mı, tepkisi ne oldu?
“Belediye Yönetimi, bu açlık karşısında direnen bizlerin, Genel-İş Sendikası’nın Türkiye genelinde hükümete karşı başlattığı 1 günlük eylemine katıldığımız için yevmiyeleri kesti. Yani açlığa terk edilmiş işçileri daha da aç bırakıyor. Eyleme katılan kişilerin isimlerini tek tek müdürlerinden isteyen Belediye Yönetimi Anayasal bir suç işleyerek adeta işçilerini fişliyor. Aynı zamanda bu yapılan 1 günlük eylem karşısında işçiyi halkına hedef gösteren paylaşımlar yapan Belediye Yönetimi sosyal demokrat olmayan bir anlayışla işçileri karşısına almaya devam ediyor. Bu duruma ses çıkartmayan Genel-İş Sendikası Genel Merkezi de işçilerin sendikalarına güvensizliğini bir kez daha arttırıyor. Tabi işçilerin sendikasına güvensizliği de eylemlere katılımı azaltıyor.”
Bu süreçte işçilerin yaşam ve koşullarının nasıl olduğunu soralım size de?
“Kiralara bile yetmeyen işçi maaşları yüzünden işçi bulamayan belediye yönetimi her birimde işçi eksikliğiyle karşı karşıya kalmasından dolayı işçileri daha çok mesaiye bırakıp, işçi eksikliğini yine işçinin sırtına yüklüyor. Emekli olduğunda daha fazla kazanacağı için işçiler ya emekli oluyor ya da yeni bir iş arayışındalar. Aynı işi yapan işçiler arasındaki maaş farklılıkları iş barışını bozduğu gibi işçilerin performansını da olumsuz yönde etkiliyor. Yerel seçim öncesi, belediyenin bu akıl almaz tutumu vatandaşların da aynı şekilde tepkisini çekiyor. Dış birimlerin (Dış Temizlik, Fen İşleri, Park Bahçeler gibi) hizmet götüren işçilerinin yoğun çalışması, duraksız çalışan şoförlerin dinlenememesinden dolayı aynı zamanda iş kazaları da artmaya başladı. İşçi yetersizliği sebebiyle imar işlerinde yavaşlamalar, depremden dolayı evlerini yenilemek isteyen vatandaşın tepkisine yol açıyor.”
Bundan sonra süreç nasıl devam edecek, Kadıköy Belediyesi işçilerinin gündeminde ne var?
“Bunca olumsuz duruma karşılık Kadıköy Belediyesi işçileri direnmeye devam ediyor. Mevcut şube yönetimi ve işçi temsilcileri pazartesi günü yarım günlük iş bırakma kararı aldı. Tüm gelirleri (vergiler, harçlar, gayrimenkul gelirleri gibi) yüzde yüz artarken, işçilerini düşünmeyen, gelirlerine ortak etmeyen Belediye Yönetimine sesimizi duyurmak istiyoruz.”
Unutmadan size Genel-İş kongresini soralım, kongrenin gündemini biliyor musunuz?
“Kongrede asıl konuşulması gerekenlerin konuşulacağını düşünmüyorum. Genel Kurulda hiç işçilerin asgari ücrete terk edildiği konuşuluyor mu? İşçilerin yoğun uğraşlarla hazırladığı TİS’e genel merkezin bir gece ansızın müdahale etmeleri konuşuluyor mu? İşçilerin maaşları enflasyona ezilirken yüzde yüz bile olmamışken sendika aidatlarının yüzde 300 artmasının haksızlık olduğu konuşuluyor mu? İşçilerin, temsilcilerin, şube yönetimlerinin eğitimi konusunda bir tartışma yürütülüyor mu? Grev Fonu, atılan işçilere destek, sendikaların partilerin arka bahçeleri olmaya başlaması gibi konular konuşuluyor mu? Bir işçinin bunların konuşulup konuşulmadığını bilmesi için genel kurulun canlı yayınlanması gerekiyor. İnternet yayınlarının bu kadar rahat bir şekilde yapılabildiği zamanlarda yayınlanmıyorsa demek ki konuşmuyorlar.”
